Mutfaktaki aşçılar

1. Hedef Erdoğan'ı İndirmek.
2. Hedef Türkiye'yi Bölmek.
İran Saddam'ın sınırlarını ihlal ediyordu sürekli. Saddam öfkeden çılgına dönüyordu. Aslında sınır ihlalini yapanlar Amerikan ve İngiliz komandolarıydı. Tek fark üzerlerinde İran üniforması olmasıydı.

CIA ve MI6 ortak operasyon düzenleyip bir de Bağdat'ın ortasında bombalar patlattılar.
CIA ajanlarıyla dolu uçakla Tahran'a gelip Şah'ın koltuğuna oturan Humeyni artık petrol yatakları için tehdit olmaya başlamıştı zira. Aynı durum Saddam için de geçerliydi.

Müthiş fitne operasyonları ile iki ülkeyi birbirlerine düşürdüler. Tam 8 yıl süren ve her ikisinin de bir adım öteye geçemediği bir savaşın içine soktular. ABD ve İngiltere bu savaşı özellikle UZUN TUTMAK için büyük çaba harcadı.

O günlerde Londra'dan Ankara'ya gelen bir general askerlere "Bu savaş uzun sürecek. İngilizler Musul ve Kerkük'e girmenizi istemiyor" diye brifing veriyordu. Yaptıkları plan buydu, savaş senelerce sürecekti ve pasta onlarındı.

Her iki ülkeyi de fakirleştirdiler, batağa sürüklediler, birbirleriyle savaştırarak güçlü ordularını dağıttılar.

Ardından kimyasal silah yalanıyla bir deri bir kemik kalmış Irak'a ABD ve İngiltere kolkola girdi.
Karşılarında ne ordu vardı, ne de direnecek güç. Milyonlarca insanı öldürüp, kamplara ayırarak geri çekildiler. Artık bölgede kıvılcım çakılmıştı, ATEŞ büyüyor ve neredeyse tüm ülkeleri sarıyordu.
Çünkü ABD Dışişleri Bakanı yıllar önce "Ortadoğu parçalanacak, yeni ülkeler çıkacak" diyordu. Seneler öncesinden masada sınırlar çiziler, ardından sabırla uygulamaya konup nakış gibi işlenirdi.
Illinois senatörü ve Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Percy ABD başkanlığına adaylığını koymaktan son anda vazgeçmiş bir isimdi. Rockfeller ailesine kız vermiş, damat almış bir senatördü.

Yıllar önce bir Türk'ü ağırladı evinde.
"Ortadoğu politikamız alt üst oldu" diye yakındı.
Yapılan planları tutturamadıklarını söyledi. "İran Şah'ı 1980'lerde değil 1990'larda iktidardan düşürülecekti.
Humeyni'yi o tarihlerde getirecektik.
Irak-İran savaşı da 1980'lerde değil 1990'larda olacak şekilde planlanmıştı. 2000 yılına kadar da sürdürülecekti" dedi.
Türk misafir şaşırdı,
"Bu tarihleri de nereden çıkardınız" diye sordu;
ABD senatörü Percy gülerek cevap verdi;
"Bizde herşey mutfakta pişer, 25 YIL SONRA SOFRAYA KONUR"
Ve ekledi;
"Şu andaki başkan da biz de 25 yıl önceki planın icraatçılarıyız."
Peki İran-Irak savaşı ve Şah'ın devrilmesinde neden plandan şaşmışlardı? Onu da izah ediyordu Senatör Percy;
"Burada Yahudi lobisi 1967 İsrail-Arap savaşından sonra ABD dış ve askeri politikasını adeta ele geçirdi."

İsrail, güçleniyorlar diye İran-Irak savaşını Yahudi lobisinin gücüyle öne aldırmıştı.
Senatör Percy "Bu savaşlar bitmeyecek, daha pek çok savaş çıkartılacak, bölge terör ortamına sürüklenecek" diyordu.

Tüm bunları neden yazıyorum? Türkiye seçime giderken dışarıdan inanılmaz bir kampanya yürütüldü. İngiliz ve Amerikan gazeteleri adeta HDP YANDAŞI oldular bir anda.
İçeride de bizim malum işbirlikçi medya koro halinde eşlik edip SAZI ELE aldırdı.
CHP de, HDP'ye öpücük yağdırdı seçim boyunca. Müthiş PROJE, bizim Beyaz Türkleri, Kandil'le birleştirecek noktaya getirip BARAJ aşıldı, KOALİSYON ortamı sağlandı. Seçimin ertesi günü ABD uçakları sınırımızda Türkmen köylerini bombalayıp insanların kaçmasını sağladı.
Boşalan yerlere PKK yerleştirildi.

Biz PKK destekli HDP'ye oy yağdırdığımız için tüm enerjimizi koalisyon kurmaya harcarken, ABD hemen sınırımızda PKK KANTONU kuruyor. Adamlar oyunu böyle kuruyor hem de PİŞKİNCE.
Ve Suriye'deki savaşın BİTMESİNİ asla İSTEMİYORLAR. IŞİD'e sınırımızda yakalanan AJANLAR vasıtasıyla MİLİTAN taşıyorlar. Esad'a bırakın bombayı bir tane bilye bile atmıyorlar.
İran'dan Şam'a asker yığıp Tahran'ı da savaşa ve batağa sokuyorlar.

PKK'ya Türkmen köylerini servis ediyorlar. Dibimize kan ve gözyaşını, terörü dinamit gibi yerleştiriyorlar. Daha güneyde Yemen'de Suudi Arabistan ile birlikte 10 Arap ülkesini savaşa sokuyorlar.

Etrafımızda YANGIN büyüyor ve bize de sıçrasın diye dua ediyorlar.
Ama bizim su dökecek zamanımız yok. Dedik ya KOALİSYON durumu bile KÖRDÜĞÜM gözüküyor.

Simon Peres İsrail'den "Türkiye'deki seçimlerden çok mutluyuz" diye haykırıyor.
Bize gelince... Sofraya ne konursa onu yiyoruz. Adamlar 25 yıl önce mutfakta ne pişirdiyse!!

''Bekir Hazar''